Yaramaz Ahmet
Köyün birinde Ahmet adında afacan bir çocuk varmış. Ahmet akıllı bir çocuk olmasına rağmen biraz yaramazmış. Annesinin ona tembih ettiği bazı şeyleri dinlemez, kendi bildiğini yaparmış. 8 yaşında küçük bir çocuk olduğu için annesi ona aşırı disiplin uygulamazmış. ” Biraz daha büyüyünce nasıl olsa uslanır, benim sözlerimi dinler. ” diye düşünürmüş.
Sıcak bir yaz günü Ahmet arkadaşlarıyla sokakta oynarken canları dondurma istemiş. Hemen bakkala koşup hepsi birer dondurma almışlar. Dondurmalarını yedikten sonra oyun oynamaya başlamışlar. Bir süre sonra Ahmet’in yanlarından uzaklaştığını görünce ona nereye gittiğini sormuşlar. Ahmet bakkala dondurma almaya gideceğini söyleyince, onu bu konuda uyarmışlar. ” Fazla dondurma yersen hasta olursun. ” demişler. Fakat Ahmet annesini dinlemediği gibi arkadaşlarını da dinlememiş. Biraz sonra elinde 2 tane dondurmayla gelmiş. Arkadaşlarının şaşkın bakışları arasında 2 dondurmayı birden yemiş. Arkadaşlarına da; ” dondurmaları yedim bakın bir şey olmadı ” diye hava atmış.
Akşam olmuş tüm çocuklar gibi Ahmet’te evine gitmiş. Başlarda sorun yokmuş ama akşam yemeğinden sonra çocuğun karnı ağrımaya ve kusmaya başlamış. Evde ne yaptılarsa olmamış, en sonunda Ahmet’i hastaneye götürmüşler. Orada serumlar takılmış, iğneler yapılmış Ahmet bütün geceyi uykusuz ve ateşler içinde geçirmiş. Sabaha karşı biraz ateşi düşmüş ve uyumuş. Ertesi gün öğlene doğru uyanmış, gözlerini açtığında annesinin baş ucunda beklediğini görmüş. Yavaşça yatağından kalkmış ve pişman bir şekilde; ” anneciğim seni dinlemediğim için çok özür dilerim, sözünü dinlemedim ve hasta oldum. Seni de çok üzdüm ama bundan sonra her sözünü dinleyip, uslu bir çocuk olacağım.” demiş.
Onun bu sözlerine karşılık annesi de oğluna sarılıp öpmüş onu. Yaşadığı olay Ahmet’e ders olmuş ve bir daha annesinin sözünden asla çıkmamış.
Yasemin PAKLACI} else {
Yorum Yok