Bir varmış bir yokmuş… Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, uzak mı uzak diyarların birinde birbirleri ile barış içinde yaşayan hayvanların olduğu kocaman bir orman varmış. Bu ormanda hangi hayvan yokmuş ki… Fareler, sincaplar, kediler, kuşlar, böcekler, tavşanlar, kaplumbağalar… Kısacası görüp görebileceğiniz tüm hayvanlar bu ormanda yaşarmış.
Gel zaman git zaman günlerden bir gün ormanda yaşayan sincap Mino, bir iş karşılığında kazandığı peyniri bir arkadaşına emanet etmek zorunda kalmış. Mino düşünmüş taşınmış, aklına hemen en yakında oturan arkadaşlarından Fare Mini gelmiş. Mini Mino’nun en iyi arkadaşlarından birisiymiş. Hemen Mini’nin evine giden Mino, heyecanla kapıyı çalmış. Kapıyı açan Mini daha hoş geldin bile diyemeden Mino konuşmaya başlamış:
Mino: “Canım dostum Mini, senden bir şey rica edeceğim: Ben gelene kadar peynirime bakar mısın? Başına bir şey gelmesini istemiyorum’’ demiş.
Fare Mini hemen kabul etti dostunun bu ricasını. Peyniri Mino’dan alarak evine koydu.
Sincap Mino evden ayrılınca Fare Mini peynirden bir an olsun gözünü ayırmadı. Arkadaşının güvenini boşa çıkarmak istemiyordu. Ama fare bu sonuçta, peynir de en dayanamadığı yemek. Karnı da aç olan Mini, çok dayansa da en sonunda pes etti ve peyniri afiyetle yedi.
Fare Mini peyniri tamamen midesine indirdikten sonra yaptığı şeyin farkına vardı. O an çok pişman oldu ama nafile! Ne diyecekti şimdi Mino’ya? Fare Mini diyeceklerini kafasında tasarlarken kapı çalmasın mı? Mino işini hızlıca bitirmiş ve peynirini almak için gelmişti bile.
Fare Mini arkadaşına kapıyı açtı. Mino hemen lafa girdi:
Mino: ‘Canım arkadaşım benim. Sana ne kadar teşekkür etsem azdır. Ben peynirimi alayım da geç olmadan gideyim.’
Fare Mini çaresizce yalan söylemek zorunda kaldı:
Fare Mini: ‘Mino senin peynirin yok. Tavşan Kiko geldi ve senin peynirini aldı benden.’
Sincap Mino şaşırmış:
Sincap Mino: ‘İyi de tavşan ne yapacak benim peynirimi?’
Fare Mini yalan söylediği için yine yalan söylemek zorunda kalmış:
Fare Mini: ‘Şey, benim ona borcum vardı. O yüzden aldı.’
Sincap Mino devam etti sorularına:
Sincap Munu: ‘Ne borcun vardı senin tavşan Kiko’ya?’
Fare Mini her soruya yalanla cevap vermek zorunda kalıyormuş. Çünkü en başında yalan söylemiş:
Fare Mini: ‘Şey, ben ondan havuç almıştım ama geri veremedim.’
Sincap Mino anlayamamış:
Sincap Mino: ‘Neden geri veremedin peki?’
Fare Mini yalanları ile gitgide köşeye sıkışıyormuş:
Fare Mini: ‘Ben çalışıp kazanamadım ve havucunu ona geri veremedim.’
Sincap Mino arkadaşının neden çalışmadığını merak etmiş:
Sincap Mino: ‘ Niçin çalışamadın peki Mini?’
Fare Mini artık yalanla yalanı idare etmekten bıkmış ama bir kere yalana bulaştığı için doğruyu da söyleyemiyormuş:
Fare Mini: ‘Şey, bu yıl çok sıcak geçti, ben de çalışamadım.’
Sincap Mino biraz sinirlenmiş:
Sincap Mino: ‘Sen benim peynirimi nasıl çalışıp ödeyeceksin peki?’
Fare Mini bakmış ki bu iş böyle olmuyor. Ne kadar yalan söylerse bir o kadar da geriden geliyor. Yalanlarını ancak başka bir yalanla idare edebiliyor. Üstelik arkadaşı Sincap Mino’yu da kızdırıyor. Fare Mini en sonunda pes etmiş:
Fare Mini: ‘Canım arkadaşım ben sana en başında yalan söyledim. Affet beni. Ben peyniri dayanamayıp yedim. Çok açtım ve peynirin kokusu da burnuma çok güzel geldi. Dayanmaya çalıştım ama olmadı. Sen çok kızarsın diye de yalan söyledim, tavşan aldı dedim. Ama baktım ki yalan yalanı doğuruyor, artık bir son vermeliyim bu yalana dedim.’
Sincap Mino arkadaşına ilk baştan yalan söylediği için kızmış ama ardından doğruyu söylediği için de Fare Mini’yi affetmiş. Fare Mini de bir daha yalan söylemeyeceğine dair söz vermiş. Böylece iki arkadaş birbirlerine sarılmışlar ve arkadaşlıklarına devam etmişler.
Sevgili çocuklar, bu masalda da gördüğünüz gibi insanlar bir kere yalan söylemeye başladı mı o yalanın ardı arkası kesilmez. Çünkü söylenen bir yalan diğer söylenecek yalanların da habercidir. Siz siz olun yalan söylemeden önce bir kez daha düşünün. Çünkü bir kere yalan söylemek demek bir daha hep yalan söylemek zorunda kalmaktır.
2 Yorumlar