Anadolu ezgileriyle bezenmiş dinledikçe size ve sizinle birlikte dinleyenlere iyi gelecek etkileyici bir ninni...
YAĞMUR YAĞAR NİNNİSİ MASALI
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, cinler top oynarken eski hamam içinde… Hangi orman içinde, hangi ağacın tepesinden? Ben deyim şu ağaçtan, siz deyin şu yamaçtan, uçtu uçtu bir kuş uçtu. Kuş uçar mı, uçmaz mı demeye kalmadı; bir baktım bizim eşek ahırdan kaçtı… Anam kızdı bana, ben başladım ağlamaya… Derken geldi yanıma masal perisi, başladı anlatmaya en güzel hikâyeyi… Dilerseniz siz de dinleyin, masal perisinden bir iyilik isteyin…
Bir varmış, bir yokmuş… Diyarların birinde, küçük bir kasaba içinde, kocaman bahçeli güzel mi güzel bir ev varmış. Bu evde mutlu mesut yaşayan güze bir anne bir de minik kızı varmış. Bu güzel annenin zamanında yaşlı bir teyzeye büyük bir iyiliği dokunmuş. Yaşlı teyze de masal bu ya; bu güzel ve genç anneye sihirli bir elmas küpe hediye etmiş. Bu küpelerin sihri ne diye sorarsanız, ne zaman minik kız iki eli ile kulağındaki elmas küpelerine dokunsa kulağının arkasında minik bir altın çıkıyormuş. Bu gizli sırrı genç kadın kimseye söylememiş. Fazla altında ya da zenginlikte gözü de olmadığı için, sadece parası bittiği zamanlarda elmas küpelerin sihrini kullanıyormuş. Mütevazı oluşu, elmas küpelerin sihrini devam ettiren en büyük etkenmiş aslında. Genç kadın sürekli olarak şarkılarla, ninnilerle seviyormuş güzel kızını. İşte o ninnilerden birisi:
‘Yağmur yağar sere serpe
Kulağında elmas küpe
Uyuturum kızımı koka öpe
Eeee eeee ninni
Ninni benim nazlı kızım sana ninni’
Günlerden bir gün, kötü kalpli bir kadın, minik kız ile annesinin evinin yanından geçerken; güzel çiçeklerin kokusuna aldanmış ve gizlice bahçeye girmiş. Kocaman bahçenin içinde kendini kaybeden kötü kalpli kadın, tam o sırada aralık kalan pencereden evin içini görmüş. Aman Allahım! Bir de ne görsün! Minik bir kız iki eli ile kulağındaki elmas küpelere dokunmuş. Dokunması ile minik kızın kulağının arkasından küçük bir altın çıkmasın mı! Kadın güzelce almış altını eline, minik kızını sevmiş saatlerce. Kötü kalpli kadın da gördükleri karşısında hemen plan yapmış:
Kötü Kalpli Kadın: ‘O elmas küpeler benim olmalı!’
Kafasındaki planı uygulamak için zaman kaybetmek istemeyen kötü kalpli kadın, hemen kapıyı çalmış. Amacı kadını oyalayıp minik kızın kulağındaki elmas küpeleri almakmış.
Minik kızı ile oyunlar oynayan genç kadın, kapının çalınması ile irkilmiş. ‘Allah Allah kim gelebilir ki?’ diye geçirmiş aklından. Hemen az önce kızının kulağının arkasından aldığı altını güzel bir yere saklamış ve kapıyı açmış. Karşısında neredeyse kendi yaşlarında gen.ç bir bayan görünce şaşırmış. Bu kadını tanımıyormuş.
Kötü Kalpli Kadın: ‘Ben rahatsız ediyorum ama, bahçenizden geçerken güzel çiçek kokularına kayıtsız kalamadım. Bu güzel bahçenin sahibi ile tanışmak ve eğer imkanı varsa bana da güzel bir çiçek vermesi için ricada bulunmak için kapınızı çaldım.’
Genç kadın, kadının çiçeklere kaşı ilgisi olduğunu ve kibar konuşmasını görünce bu kadının zararsız bir kadın olacağını düşünmüş ve içindeki iyi niyet ile onu hemen içeri buyur etmiş. Mutfakta onun için bir şeyler hazırlarken, aynı anda balkonundan güzel bir çiçek saksısı da hazırlıyormuş.
Kötü kalpli kadın ise ‘İşte tam aradığım fırsat!’ diye düşünmüş. Hemen minik kızın yanına yaklaşmış. Hızlı bir hareket ile elmas küpeleri kulağından çıkarmaya çalışmış. Fakat o da ne! Küpeler yerinden çıkmadığı gibi birdenbire kadının eli de yanmasın mı? Kadın acı içinde yanmaya ve kıvranmaya başlamış olduğu yerde. Diğer kadın da balkondan koşarak içeri girdiğinde bu kadının aslında kötü niyetli bir kadın olduğunu ve kızının küpelerini çalmaya çalıştığını anlamış. Hemen kadını evinden kovmuş. Koşarak minik kızına sarılmış ve bir daha asla bu kadar dikkatsiz davranmayacağına dair söz vermiş.
Aman çocuklar siz siz olun, her gördüğünüz iyi gibi görünen kişiye inanmayın!
Kategori: Ninniler
Etiketler hikaye, masal dinle, masal oku, masalcı, ninni, yağmur yağar
Yorum Yok