Bir varmış bir yokmuş. Küçük bir kasaba içinde bir dükkan varmış. Sahibinin adı Gepetto imiş. Gepetto kuklalar yaparmış. Bir gün kukla yapacakmış ki aradığı suntayı bulmak için ormana gitmiş. Aradığı sunta tam önündeymiş. Gepetto mutlulukla haykırmış ve dükkanına geri dönmüş. Suntaya her bir şekil verdiğinde Ahh Ahh! diye bir ses duyuyormuş. Gepetto arkasını döndüğünde sandıkta oturan canlı bir kukla görmüş. Kuklaya bundan sonra adın pinokyo olsun demiş. Pinokyoyu okutmak istemiş ve para vermiş. Pinokyo yolda yürürken bir çadır görmüş. Bu bir sirk çadırı imiş. İçinden bir adam çıkmış ve buraya paran yoksa giremezsin demiş. Pinokyo, Gepetto'nun verdiği parayı vermiş. Sirk başkanı canlı bir kuklayı karşısında görünce çok sevinmiş.
Pinokyo'nun burnu yalan söyledikçe uzarmış. Ne kadar kendini tutsa da yalan söylemekten kendini alamazmış. Bu yüzden başı dertten kurtulmazmış. İyilik prensi bir gün yine pinokyonun bu hale düştüğünü görmüş ve ona acımış. Pinokyonun burnunu bir daha yalan söylememe sözü alarak eski haline getirmiş. Bu da ona ders olmuş.
Selenay Aktürk
Kategori:Sesli ve Görüntülü Masallar