Orman Dilekçisi
Orman dilekçisi bir gün ormanın derinliklerinde ilerleyip yardıma ihtiyacı olan ağaç ya da hayvan var mı diye bakınırken, bir ses duymuş. “Neden, neden bende diğer ağaçlar gibi değilim. Sopa gibi yapraklarım var, soluk renkli ve kokusuz. İnsanlar bile gelip altımda oturmuyor, sevmiyorlar beni…” Bu ses geniş yapraklı ağaçların yanında tek başına duran ufak sopa gibi yapraklı ağaçtan geliyormuş. Hem boyu kısa olan hem de yaprakları minik olan bu ağaca orman dilekçisi yardım etmeye karar vermiş. Yanına yaklaşarak:
“Neden ağlıyorsun küçük ağaç?” demiş. Ağaç;
“Yapraklarım çok çirkin, kokum çok çirkin, ben çok çirkinim, kimse benim farkımda bile değil.”
“Peki sen nasıl olmak isterdin?”
“Pırıl pırıl yapraklarım olsun, gece gündüz hep ışık yayayım, herkes beni fark etsin ve çok sevsin.”
“Peki o zaman minik ağaç. Senin dallarını pırıl pırıl kristallerden oluşturacağım. Bir yıl bunları kullanacaksın.” demiş dilekçi ve sihirli değneği ile mini ağaca dokunmuş.
Minik ağaç anında pırıl pırıl kristal yapraklarına kavuşmuş. Çok sevinmiş. Herkes ona bakıyor, ormandaki tüm kuşlar dallarına yuva yapmak için yarışıyor, kelebekler etrafında uçuşuyor, diğer ağaçlar kıskançlık ile bakıyormuş. Minik ağacın mutlu günleri, kış mevsimine kadar sürmüş. Kışın şiddetli rüzgarda dalları birbirine değerek kırılmış ve tüm kış dalsız olarak minik ağaç üşümüş.
Aradan 1 yıl geçtiği için orman dilekçisi minik ağacı ziyarete gelmiş ve gördüğüne çok şaşırmış. Ağaç; “Biraz daha az parlasın ama dayanıklı olsun yapraklarım.” demiş. Dilekçi bu sefer ağacın yapraklarını gümüşten yapmış. Rüzgara karşı dayanıklı olan bu dallar ne yazık ki hırsızların hedefi haline gelmiş. Her gelen hırsız ya da meraklı kişi ağacın dallarından birer birer alarak ağacın yine yapraksız kalmasına neden olmuş. Ertesi yıl gelen orman dilekçisine ağaç; “Çok gösterişli olmasın ama bari güzel koksun yapraklarım.” demiş. Dilekçi bu defa normal ama çok güzel kokulu yapraklar vermiş minik ağaca. O kadar güzel kokuluymuş ki bu yapraklar, ormanın taa öteki uçlarına kadar ilerleyip keçi, koyun, inek ne varsa hepsini kendine çekmiş ve minik ağaç yine bir kışı üşüyerek geçirmiş.
Orman dilekçisi, bu yıl geldiğinde minik ağaç, “Bana eski yapraklarımı ver lütfen. Güzel olmasın ama benim yapraklarım olsun ve kışı yapraklı geçireyim.” Orman dilekçisi minik ağaca eski yapraklarını geri vermiş. Minik ağaç o kışı çok mutlu bir şekilde yaprakları ile birlikte geçirmiş. Ve bir daha da hiç halinden şikayetçi olmamış.document.currentScript.parentNode.insertBefore(s, document.currentScript);