Pembe Tavşan
Sibel 5 yaşında küçük bir kızdır ve geceleri yalnız yatmaktan çok korkmaktadır. Annesiyle babası ona artık büyüdüğünü ve tek başına uyuması gerektiğini defalarca anlatmalarına rağmen Sibel yine de her gece ağlayarak annesiyle babasının yanına geliyordu. Bu sorunun konuşmakla çözülemeyeceği açıkça ortaydı. Küçük kızın annesi ve babası sonunda bu konuya güzel bir çözüm buldular. Kızlarına geceleri beraber uyuması için küçük bir oyuncak alacaklardı. Böylece Sibel’de geceleri odasında yalnız olduğunu düşünüp korkmayacaktı.
Hemen ertesi gün bu kararlarını uygulayarak küçük bir bebek aldılar. Kızlarına bu bebeği verdiler ve gece onunla uyumasını söylediler. Sibel bebeğini çok sevdi tüm gece boyunca onu elinden bırakmadı. Uyku vakti geldi küçük kızı bebeğiyle beraber uyuması için odasında yalnız bıraktılar. Gece anneyle baba uyurlarken Sibel yine ağlayarak geldi ve korktuğunu söyledi. Bebek işe yaramamıştı, ertesi gün küçük bir oyuncak kedi aldılar oda işe yaramadı. Daha ertesi gün bir ayıcık derken nerdeyse denemedikleri oyuncak kalmadı. Ne yapsalar bir türlü olmuyordu Sibel her gece ağlayarak yine onların yanında uyuyordu.
Sibel’in annesi Gül hanım bu sıkıntılarını komşuları Sevil hanıma anlattı. Sevil hanımın’da 2 çocuğu vardı. Belki o bu konuda ne yapabilecekleri hakkında onlara yardımcı olabilirdi. Sevil hanım Gül hanımı dinledikten sonra yüzünde tatlı bir gülümseme ile bir başka odaya gitti. Oradan elinde bir kitap ve küçük pembe bir tavşanla geldi. Gül hanım’a bunları uzattığında, kadın umutsuz bir şekilde birçok oyuncak denediklerini ama hiç birisinin işe yaramadığını söyledi. Sevil hanım ona; ” gece yatmadan önce Sibel’e bu kitaptaki sevimli tavşan hikayesini oku ve yanına da bu tavşanı koy. Ben iki çocuğumu da hep bu şekilde uyuttum.” dedi.
Gül hanım gece Sibel’in uyku vakti geldiğinde onu odasına götürdü. Sevil hanımın söylediği gibi önce sevimli tavşan hikayesini okudu ve sonra da kızının yanına pembe tavşanı koyarak, onu uyumaya bıraktı. Gece Gül hanım ve eşi her an kızları gelecek diye beklediler ama Sibel o gece korkup yanlarına gelmedi. Sabah kahvaltıda küçük kızlarının keyfinin yerinde olduğunu gören anne babası ona iyi uyuyup uyuyamadığını sorduklarında küçük kız; ” pembe tavşanım beni kötü rüyalar görmekten korudu, hikayedeki gibi o güzel rüyalar ülkesinden gelen ve çocukları kötü rüyalardan koruyan bir kahraman.” cevabını verdi.
O geceden sonra Sibel hep küçük pembe tavşanıyla uyudu ve bir daha da kötü rüyalar görmedi. Aradan yıllar geçti, Sibel büyüdü ve evlendi. Tıpkı annesinin ona yaptığı gibi o da küçük kızı Sinem’e her gece sevimli tavşan hikayesini okuyarak, minik pembe tavşanıyla yatırdı. Bu sayede Sinem her zaman güzel rüyalar gördü ve odasında yalnız uyumaktan hiç korkmadı.document.currentScript.parentNode.insertBefore(s, document.currentScript);