Etiket: ibibik

İBİK İLE BİBİK
İBİK İLE BİBİK

Bir varmış, bir yokmuş… Uzak mı uzak kasabaların birinde büyük bir çiftlik varmış. Bu çiftliğin sahibinin bir sürü ineği, kuzusu, koyunu, köpeği, kedisi var imiş. Fakat hepsinden çekmemiş iki tane horozdan çektiği kadar… Çiftlikte sadece iki tane horoz varmış fakat tüm çiftliğe yetecek kadar gürültü yapıyorlarmış. Bu horozlar İbik ile Bibik imiş. İki tane inatçı mı inatçı bu horoz, sürekli kavga ederler, bir türlü geçinemezlermiş.

Günlerden bir gün İbik çiftliği gezerken yemişleri açmış kocaman bir dut ağacı görmüş. Ağzı sulanmış, iştahla ağacın yanına yaklaşmış. ‘İnşallah Bibik bu ağacı görmez de tüm yemişi ben yerim’ diye düşünmüş. Tam ağacın dalına zıplayacakken arkadan gelen ses ile irkilmiş:

Bibik: ‘Hey, seni bencil, sadece kendini düşünen, sersem şey seni!’

Bağırarak İbik’in yanındaki dala zıplamış. İbik bu durumdan hiç ama hiç hoşlanmamış.

İbik: ‘Uf, sen ne kadar terbiyesiz bir horozsun Bibik. Bir de arkadaş olacaksın! Ne biçim konuşuyorsun benimle’ demiş.

Bibik: ‘Bana diyene bak’ İbik, sen bana geçen gün herkesin ortasında kötü laflar söylemedin mi?’

İbik aldırış etmeden kafasını öbür tarafa çevirmiş. Geçen gün Bibik’e çok sinirlendiği için diğer hayvanların önünde bağırmış da bağırmış. Bibik ile çok büyük bir kavga edecekken çiftliğin sahibi gelmiş ve ikisini de ayrı ayrı kümeslere kapamış. İki horozu da son kez uyaran çiftlik sahibi, eğer bir daha kavga ederlerse onları çiftlikten atacağını söylemiş.

Bibik: ‘Şimdi kafanı çevirirsin di mi? Yaptığının ne kadar yanlış bir şey olduğunu biliyorsun çünkü.’

İbik bu lafların altında kalır mı, tabi kalmaz! Hemen başlamış konuşmaya:

İbik: ‘Senin geçenlerde beni gagalamana ne demeli peki! Utanmadan arkamdan saldırdın bir de!’

Bibik susmuş, bir şey diyememiş. O gün kurnaz tilkinin oyununa gelmiş. Kurnaz tilki Bibik’in yanına gelerek İbik’i gagalamasını, eğer bunu yaparsa kendisine ödül olarak bir sürü yem vereceğini söylemiş. Kurnaz tilkinin amacı eğlenmekmiş, yem falan yalanmış. Bibik de kurnaz tilkinin lafına inanıp saldırmasın mı İbik’e… İki horoz da kıyasıya kavga ederken, kurnaz tilkileri bunları izleyip gülüyormuş. Hatta arkadaşlarını da çağırmış yanına. Bibik herkesin onları izlediğini görünce anlamış tilkinin oyununu ama artık çok geçmiş!

İbik: ‘Ya şimdi de sen konuşamıyorsun bakıyorum da… O kurnaz tilkinin oyununa geldiğini söylesene! Sen biraz aptalsın gerçi, kesin yine kanarsın o tilkinin lafına.’

Bibik İbik’in bu lafları üzerine çok sinirlenmiş.

Bibik: ‘Sen bana nasıl aptal dersin? Şimdi ben seni var ya…’

İki horoz yine başlamış kavga etmeye. Hem de nasıl bir kavga… İbik bir yandan saldırıyormuş Bibik’e, Bibik bir yandan saldırıyormuş ibik’e… İki horoz da inatları yüzünden birbirlerine girerken, uyanık kargalardan bir tanesi gelip konmasın mı ağaca! Ağaçtaki dutları gören karga, kavga eden horozlara bakarak gülümsemiş:

Karga: ‘Şu salaklara bak! Kavga etmekten dutları yiyememişler. Bak ben şimdi nasıl yiyorum o dutları!’

Karga bütün arkadaşlarını çağırarak başlamışlar dut ağacından en güzel dutları yemeye. İbik ile Bibik ise kavga etmekten başlarını bile kaldırıyormuş. Ne dutları yiyen kargaları görmüşler ne de başka bir şeyi…

İki horoz kavga ederken kargalar tüm dutları bir güzel yemişler. O sırada çiftlik sahibi de gelmiş. İki horozu da kavga ederken görünce artık canına tak etmiş! Tutmuş ikisini de kanatlarından, atmış çiftlikten dışarı.

İki horoz çiftliğin dışında kalınca neye uğradıklarını şaşırmışlar. O zaman kavga etmelerinin hiçbir yararı olmadığını anlamışlar ama iş işten çoktan geçmiş…

Siz siz olun arkadaşlarınızla inatlaşmayın ve boş yere kavga etmeyin. İbik ile Bibik gibi olmayın.

} else {