TONTON AYDEDE VE MİNİK YILDIZIN DOSTLUĞU
Bir varmış bir yokmuş… Her kafamızı kaldırdığımızda gördüğümüz gökyüzünde yaşayan yıldızlar ve
aydedenin güzel mi güzel bir masalı varmış. Akıllı olan, uslu duran tüm çocuklar bu masalı dinler ve
kafalarını kaldırdıklarında aydedenin onlara göz kırptığını görürmüş. Bu masal ne mi imiş? Buyurun
Aydede ve minik yıldızın macerasını dinlemeye…
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, karanlık bastırıp da gece olduğunda, gökyüzünün en
tepesinde yaşayan minik yıldız ve tonton bir aydede varmış. Aydede ve minik yıldız her gece yaptıkları
gibi gece olduğu için gökyüzündeki yerini almış. O sırada minik yıldızdan kendi gibi minik bir ses
gelmiş:
Minik yıldız: ‘Hapşuuu!’
Tonton Aydede minik yıldıza doğru dönmüş. Minik yıldız hava soğuk olmasına karşın üzerine hiçbir
şey giymemiş.
Tonton Aydede: ‘Minik yıldız, bu gece hava serin olacak. Sen üzerine montunu neden almadın?’
Minik yıldız tonton aydedeye doğru dönmüş:
Minik Yıldız: ‘Sorma Aydede! Evden çıkarken ince giyinmişim. Sonra dışarı çıktığımda fark ettim fakat
anahtarımı almayı unuttuğum için kapıyı açıp içeri giremedim. Montumu giymeyi unuttuğum gibi okul
çantamı da almayı unuttum. Bir sürü de ödevim var, ne yapacağım bilmiyorum.’
Minik yıldız kara kara düşünmeye başlamış. Yıldızlar gündüz okula gider, gece olunca gökyüzündeki
yerlerine gelirlermiş. Gece gökyüzündeki nöbetlerini tutarken de ödevlerini yapıp bitirirlermiş.
Tonton Aydede minik yıldıza biraz kızmış:
Tonton Aydede: ‘Minik yıldız, sen ne kadar unutkan oldun böyle! Oysaki yapman gereken azıcık görev
var, onları da unuttuğun için yapamıyorsun’ demiş.
Minik yıldız biraz utanmış, kızarmış. Ama görevlerinin az olduğu konusuna katılmıyormuş:
Minik Yıldız: ‘Tonton Aydede, benim çok görevim var ki! O yüzden unutuyorum’ demiş.
Tonton Aydede minik yıldıza gülümsemiş:
Tonton Aydede: ‘Peki, say bakalım kaç tane görevin var?’
Minik yıldız biraz düşündükten sonra saymaya başlamış:
Minik Yıldız: ‘Ödevlerimi yapmak, dişlerimi fırçalamak, okula gidip-gelmek ve evden çıkarken
anahtarımı almak…’
Minik yıldız düşünse de aklına başka bir şey gelmiyormuş. Tonton aydede haklıymış galiba.
Tonton Aydede: ‘Ya minik yıldız bak gördün mü? Ne kadar az görevin var, onları da unutuyorsun’
demiş.
Minik yıldız yaptığı hatanın farkına vararak daha dikkatli olmaya söz vermiş. Fakat unutmadığı
görevlerden birisini tonton aydedeye de göstermek istiyormuş:
Minik Yıldız: ‘Tonton aydede, dişlerimi fırçalamayı hiç unutmuyorum ama. Hem de günde üç kere
fırçalıyorum’ demiş.
Tonton Aydede gülümsemiş:
Tonton Aydede: ‘Aferin sana minik yıldız’ demiş.
Tonton aydedenin gönlü minik yıldızın üşümesine razı olmamış. Minik yıldız da hatasını anladığına
göre hemen bulut kardeşi yanına çağırmış:
Tonton Aydede: ‘bulut kardeş, minik yıldızın gökyüzündeki yerini biraz sen doldurabilir misin? Minik
yıldızın eve kadar gidip gelmesi lazım’ demiş.
Bulut kardeş hiç düşünmeden kabul etmiş. Çünkü tonton aydedeyi çok seviyormuş. Tonton aydedeyi
gökyüzünde sevmeyen yokmuş ki! Herkes onu çok sever, çok da sayarmış.
Minik yıldız hemen eve gitmiş ve annesi ona kapıyı açmış. Evden montunu ve okul çantasını alarak
gökyüzündeki yerine geri gelmiş. Minik yıldız montunu giydiği iin o gece hiç üşümemiş ve bütün
ödevlerini de yapmış.
O geceden sonra minik yıldız anahtarını hiç ama hiç unutmamış. Ayrıca soğuk havalarda montunu da
giymeyi ihmal etmemiş. Böylelikle tonton aydedenin en çok sevdiği yıldızlardan birisi olmuş.
Minik yıldız ile tonton aydedenin dostluğu o günden bu güne sürmüş, gelmiş…
Şimdi kafanızı kaldırın ve gökyüzüne bakın. Gecenin karanlığında gökyüzünde parıldayan yıldızların
hepsi size göz kırpacak
Seslendiren: Ata ÇAKAR
Yorum Yok