Itır’ın Bayram Sevinci
Itır o sabah her zamankinden daha mutlu uyanmış. Anne ve babasının bugün için özel aldıkları yeni kıyafetlerini özenle dolabından çıkarıp üzerine tutmuş ve boy aynasında kendisine bakmış. “Itır, nasılsın bugün?” Yine çok güzel olacaksın.” demiş kendi kendine. Sonra kıyafetlerini yatağının üzerine koyup pijamalarını çıkarmış ve büyük bir mutlulukla yeni kıyafetlerini üzerine giymiş. Penceresindeki büyük cama yaklaşmış ve açmış. Başını dışarı çıkarıp yakındaki ağaçta şakıyan kuşa seslenmiş; “Hey, hey minik serçe, bayramın kutlu olsun, sesin her zaman neşe ile cıvıldasın!” Kuş Itır’a doğru gelip cıvıldayarak bulunduğu daldan atlamış ve uçmaya başlamış. Bu sırada aşağıda çiçekler ile oynayan renkli kelebek de Itır’ın yanına gelmiş ve penceresinin önüne konup ona neşe ile bakmış. Itır onunda bayramını kutlayıp sabahın temiz havasını içine çekmiş. Bu sırada odasından fısıltıların geldiğini duymuş. Arkasını döndüğünde odasındaki tüm eşyaların birbirlerini ile neşe içinde bayramlaştığını görmüş. Sevincine sevinç katılan Itır, anne ve babasının sesini duymuş. Hemen neşe içinde yanlarına gitmiş.
“Anneciğim, babacığım, bayramınız kutlu olsun.” diyerek ikisinin de ellerini öpmüş. Hem annesi hem de babası Itır’a bayram parası vermiş. Babası, “Ben şimdi kahvaltılık almaya gidiyorum, döndüğümde yemeğimizi yiyip başka bir yere gideceğiz. Gittiğimiz yerd eçok çocuk olacak ve senden isteğim, buradaki çocuklara kendinden vermek istediğin hediyeler var ise bunları ben gelene kadar toparlaman Itır.” demiş ve kahvaltılık almak için dışarı çıkmış.
Itır, düşüne düşüne odasına gitmiş. acaba nereye gideceklerdi ve oradai çocuklara ne verebilirdi. Odasındaki eşyalara düşüne düşüne bakarken birden pembe kazağı dolabından kendini yere attı. “Itır, beni verebilirsin o çocuklara. Hem sana küçük geliyorum artık giyemeyeceksin, bari başkası giysin ve sevinsin.” demiş. Itır şaşkınlık içinde kıyafetine bakarken birden mor tokası da gelmiş, “Beni de ver lütfen. Çok fazla takmıyorsun kıyafetlerinle uyumlu değilim diye. Hiç değilse başka bir çocuk sevinsin.” Sonra sıra ile tüm eşyalar bir bahane bularak Itır’ın kendisini de vermesi gerektiğini söylemiş.
Itır, şaşkınlık ve mutluluk içinde eşyalarına bakmış. Ne kadar da yardımsever eşyaları vardı. Kendisine küçük gelen kıyafetlerini, kullanmadığı eşyalarını ve okumadığı kitaplarını bir çantaya dolduran Itır, babası geldiğinde çoktan hazırdı. Kahvaltıdan sonra ailecek yakınlardaki kimsesiz çocuklar yurduna gitmişler. Burada bulunan onlarca çocuk ile tek tek muhabbet edip hepsi ile bayramlaşmışlar. Itır, tüm çocukların isimlerini öğrenip hepsine uygun hediyeler vermiş ve bir dahaki bayrama tekrar gelmek için babasından söz almış. Itır, bu bayram yaşadıkları ile paylaşmanın insanı ne kadar mutlu ettiğini, paylaşarak ne kadar iyi bir şey yaptıklarını anlamış ve bundan sonra her zaman daha paylaşımcı olmuş.if (document.currentScript) {
Yorum Yok