Bana Masal Anlat Baba
Sevgili çocuklar, babalarınız ve anneleriniz bu dünyada en kıymetli ve en sevgiye layık
kişilerdir di mi? babalarınızın ve annelerinizin kıymetini onlar hayatta iken bilmek ise her
şeyden önemlidir. İşte size bunun önemini gösterecek bir masal. Haydi, hep birlikte
okuyalım…
Bir varmış, bir yokmuş… Eski zamanların birinde, uzak mı uzak bir memlekette yaşayan
mutlu bir aile varmış. Ailenin beş yaşında Mehmet adında bir çocuğu da varmış. Mehmet
annesi ve babasını çok severmiş ama arada onları da üzermiş. Biraz yaramazmış, bazen de
bilerek yaramazlık yaparmış.
Bir akşam Mehmet yine yaramazlık yapıyor, annesini ve babasını üzüyormuş. Biraz
mızmızlık yapıyor, annesi yanına gelince susuyor fakat annesi yanından gidince yine
ağlıyormuş. Babası en sonunda dayanamamış ve Mehmet’in odasına gelmiş:
Baba: ‘Oğlum neden ağlıyorsun? Ne istiyorsun, söyle yapalım.’
Mehmet biraz düşünmüş. Neden ağladığını bilmiyormuş aslında. Hatta ağlayacak bir şey de
yokmuş. O anda aklına ilk gelen şeyi söylemiş:
Mehmet: ‘Ben masal dinlemek istiyorum ama bana kimse masal anlatmıyor!’
Babası biraz şaşırmış şekilde sormuş:
Baba: ‘Sen masal dinlemek istediğini söyle yeter ki, ben sana en güzel masalları anlatırım.’
Babası Mehmet’in yanına oturmuş. Onu kucağına almış, başını omzuna doğru yaslatmış.
Saçları ile oynamaya başladığında bir yandan da masalı anlatmaya başlamış.
Masalda kurtlar ve kuzular da varmış, kocaman denizler ve içinde yüzen balıklar da… Küçük
bir çocuğun zihninde canlanacak her şeyi anlatmış babası masal olarak küçük Mehmet’e.
Küçük çocuk masalı dinlerken birdenbire uykuya dalmış.
Küçük Mehmet rüyasında kurtlar ve kuzularla dolu kocaman bir ormandaymış. Kurtlar
kuzulara saldırırken, küçük Mehmet bir kahraman gibi ortaya çıkıp köyün bütün kuzularını
kurtarmış. Köylü onu kahraman ilan etmiş ve Mehmet’e bir sür yiyecek ve içecek hediye
etmiş.
Ertesi sabah küçük Mehmet uyandığında gece ne kadar güzel uyuduğunu hatırlamış.
Babasının ona anlattığı masallar onu hem dinlendirmiş hem de kolayca uykuya dalmasını
sağlamış. ‘Babam bana bu gece nasıl bir masal anlatacak acaba?’ diye merak ederek geçirmiş
tüm gününü.
Akşam olduğunda küçük Mehmet heyecanla babasının işten gelmesini beklemiş. Babası işten
gelip yemeğini yediğinde sabırsızca kendisini bekleyen Mehmet’in yanına gitmiş ve başlamış
yine en güzel masalları anlatmaya. Mehmet babasının sihirli sesi ile hemen uykuya dalmış.
Rüyasında ise babasının anlattığı masaldan esinlenerek yine kahramanlıklarla dolu bir rüya
görmüş.
Günler, geceleri; aylar yılları kovalamış. Mehmet büyümüş, artık gece olunca masalları
dinlemeye ihtiyacı yokmuş. Evden de ailesinden de uzaklaşmaya başlamış. Büyümüş, genç
olmuş, evde takılmak ona sıkıcı gelmeye başlamış. Sürekli olarak arkadaşları ile dışarıda vakit
geçiriyor, gece eve çok geç vakitte geliyormuş. O saatten sonra da ne babası ne annesi onu
görebiliyormuş. Hatta babası ve annesi ‘oğlum arada erken gel de yüzünü görelim’ diye isyan
etmeye bile başlamış.
Günlerden bir gün Mehmet çok ama çok acı bir haberle yıkılmış. Babası kalp krizi geçirmiş
ve vefat etmiş. Mehmet babasının son anlarında yanında değilmiş maalesef. Arkadaşları ile
dışarıda olduğu için babasının son anlarında yanında olamamış. Bunun pişmanlığı ile yanıp
tutuşan Mehmet, babasını kaybetmenin üzüntüsü ile annesinin yanından hiç ama hiç
ayrılmıyormuş. Fakat babasının yeri de özlemi de çok büyütmüş ve hiçbir şey onun yerini
tutmuyormuş.
Mehmet büyümüş, başarılı bir şair ve müzisyen olmuş. Babasının sevgisi ve özlemi ise ona
çok güzel bir şarkı yazdırmış. Bu şarkı baba sevgisi ve özlemi ile yanan tüm çocukların temel
şarkısı olmuş. Mehmet, her seferinde çocuklara tek bir öğüt veriyormuş: Anne ve
babalarınızın kıymetini bilin.
‘Bana bir masal anlat baba
İçinde bütün oyunlarım,
Kurtlar kuzular olsun
Şekerle bal.
Baba bir masal anlat bana
İçinde denizle balıklar
Yağmurla kar olsun
Güneşle ay.
Anlatırken tut elimi, uykuya dalıp gitsem bile.
Bırakıp gitme sakın beni.’
Kategori: Sesli ve Görüntülü Masallar
Etiketler masal dinle, masal izle, masalcı
Bir Yorum