Bir varmış bir yokmuş… Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer tellal iken, pireler ise berber iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken… Bir kuş çıktı karşıma dedi ki gel benim yanıma. Dedim ki nereye gidiyorsun sen dedi ki masal anlatmaya… Masalı çok severim ben, dinler dinler uyurum ben. Tam ‘Beni de götür’ diyecektim ki kuş aldı beni kanadına, uçurdu periler diyarına… Periler diyarı ki bütün periler masallar anlatır sana… İşte o masallardan birini anlatacağım ben de sana…
Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, çok uzak diyarların birinde, büyük bir orman varmış. Bu orman türlü türlü çiçeklerin, kocaman ve yemyeşil ağaçların, birbirinden güzel hayvanların barındığı güzeller güzeli kocaman bir ormanmış. Bu orman herkesin gezdiği, dolaştığı, dinlendiği, temiz hava aldığı ve huzur bulduğu bir alanmış.
Günlerden bir gün ormanın içerisinde sahipsiz bir petek bal bulunmuş. Ormanın içerisinde kimsenin sahip olmadığı bu bal peteği kiminmiş?
Yaban arıları toplanmış bal peteğinin yanına. “Bu balı biz yaptık,” demişler. Ancak o sırada peteğin etrafına toplanan bal arıları duruma karşı çıkmış. “Olur mu öyle şey? O bal peteği bizim!” Yaban arıları ‘biz yaptık’ demiş, bal arıları ‘hayır, biz yaptık’ diye itiraz etmiş. Arıların arasında çıkmış mı büyük bir tartışma!
Ormanın içerisinde yaşayan büyük bir bilgiç kirpi varmış. Ormanda çıkan tartışmalarda bu bilgiç kirpi girermiş araya, tarafları barıştırırmış. Kirpi iki tarafı da dinlemiş:
Kirpi: ‘Arı kardeşler, kavgayla çözemezsiniz siz bu işi. Ben sizin konularınızda bilgi sahibi değilim, siz en iyisi eşek arısına gidin’ demiş.
Eşek arısı arılar içerisinde en bilgili, en adil ve herkesin saygı ile sözünü dinlediği bir arıymış. Aynı zamanda adil bir yargıç gibi arılar arasında çıkan bütün tartışma ve problemlerde karar veren kişi imiş. Bal arıları ile yaban arıları ‘o petek bizim’ ‘hayır o petek bizim’ diye diye eşek arısının evine doğru yol almışlar.
Eşek arısı öbek öbek uçan ve evine doğru gelen arıları görünce bir sorun olduğunu anlamış. Hemen evden dışarı çıkmış. O sırada arılar da eşek arısının yanına gelmiş zaten. Eşek arısı kalabalık olduklarını görünce hemen sormuş:
Eşek Arısı: ‘Hayrola arı kardeşler, sorun nedir?
Önce bal arıları sonra da yaban arıları sorunu sırayla anlatmışlar. Eşek arısı doğru bir karar verebilmek için ormandan tanıkları da çağırmış. Onlar da gördükleri kadar anlatmış.
Eşek arısı tanıklarını da dinledikten sonra oturmuş, uzun süre düşünmüş. Bu peteği hangi arıların yaptığını nasıl anlayacakmış?
Eşek arısı düşünmüş, taşınmış, doğru bir karar verebilmek için çok çabalamış. Sonunda aklına çok güzel bir fikir gelmiş. Hemen tüm arıları etrafına toplamış:
Eşek Arısı: ‘Arı kardeşler, bu işi çözmenin tek bir yolu var. Bence test yapalım ve her iki taraf kendi balını, peteğini yapsın. Bakalım bu peteğe en yakın peteği ve balı kim yapacak’ demiş.
Eşek arısının sözleri bittiği gibi yaban arıları paniklemişler. Çünkü yaban arıları petek yapamazmış. Bu çözüme hemen karşı çıkmışlar. Bu isyan üzerine gerçek anlaşılmış ve petek bal arılarına verilmiş.
Sevgili çocuklar; siz siz olun asla yalan söylemeyin! Yalancının mumu yatsıya kadar yanar diye bir laf vardır, bunu da bilin. Yalanınız er geç ortaya çıkar, siz de yalan söylediğiniz için çok ama çok üzülürsünüz.
Gökten üç elma düşmüş, üçü de dürüst çocukların olmuş.
6 Yorumlar