HERKES HATA YAPABİLİR

Bir varmış, bir yokmuş… Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; develer top oynarken eski hamam içinde. Horozlar tellal, pireler berber, develer ise hamal iken… Uzak bir diyarda aksakallı bilge dede, gelin de kulak verin ne der size bu bilge dede…
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde küçük bir kasabanın içerisine Aylin isimli bir kız yaşarmış. Aylin çok tatlı ve sevimli bir kızmış. Tek bir kötü özelliği varmış o da her şeyin kusursuz olmasını istemesiymiş. Kendisini hiç hata yapmayan biri olarak gördüğü için etrafında hata yapan birilerini görünce onlara sinir olurmuş. Çoğu arkadaşına sırf bu yüzden kızdığı zamanlar bile olmuş. Arkadaşları ilk başlarda herkesin hata yapabileceğini, hata yapmanın doğal bir şey olduğunu anlatmaya çalışsalar da bir süre sonra Aylin’in bu özelliğini umursamamaya başlamışlar.
Günlerden bir gün Aylin, okuldan eve gelirken kırtasiyenin vitrinindeki bir oyuna gözü takılmış. Kırtasiyenin vitrininde Aylin’in uzun zamandır istediği büyük bir kelime oyunu kutu içerisinde duruyormuş. Üstelik üzerinde yazdığına göre %50 indirime bile girmiş. Aylin o kadar mutlu olmuş ki hemen eve gidip bunu babasına söylemek için can atıyormuş.
Aylin eve girdiğinde üzerini bile değiştirmeden koşarak babasının yanına gitmiş:
Aylin: ‘Babacığım, benim uzun zamandır istediğim büyük bir kelime oyunu vardı ya hani? Bizim okulun yanındaki kırtasiyede o oyun indirime girmiş. Yarın bana o oyunu alabilir misin?’ demiş.
Babası Aylin’in uzun zamandır o oyunu istediğini biliyormuş. Kızına gülümseyerek;
Baba: ‘Tabii ki alırım kızım.’ Demiş.
Aylin o gece heyecandan zor uyumuş. Ertesi gün okuldaki derslerin bir an önce bitmesi ve hemen eve gitmek için saatleri sayar olmuş. Sonunda okul bitmiş ve Aylin koşa koşa evin yolunu tutmuş.
Aylin eve geldiğinde hızlıca kapıyı açarak babasına seslenmiş:
Aylin: ‘Babacığım, ben geldim. Oyunum nerede?’
O sırada Aylin’in annesi mutfaktan çıkmış.
Anne: ‘Kızım baban daha gelmedi işten. Bugün çok yoğunmuş, geç kalabilirmiş. Hadi sen gir içeri kızım’ demiş.
Aylin’in önce biraz canı sıkılsa da sonrasında babasını beklemek onu heyecanlandırdığı için hoşuna bile gitmeye başlamış. Aradan iki saat geçince babası kapıyı açarak selam vererek eve girmiş.
Aylin babasının eve girdiğini görünce koşarak babasının yanına gelmiş:
Aylin: ‘Babacığım seni ne çok bekledim bir bilsen… Hani oyunum nerede?’ demiş.
Babası o an kırtasiyeye uğramayı unuttuğunu hatırlamış. Bugün o kadar yoğun bir günmüş ki kızının istediği oyunu almak tamamen aklından çıkmış.
Baba: ‘Kızım, iş yerinde bugün çok yoğun bir gündü. Tamamen aklımdan çıkmış, özür dilerim. Ama sana söz yarın sabah kırtasiye açıldığı gibi gider ve alırım” demiş.
Aylin çok ama çok sinirlenmiş. Babası böyle bir şeyi nasıl unuturmuş!
Aylin: ‘Baba sana dün oyunu almanı kaç kez söyledim, nasıl unutursun ya!’
Babası kızının yanına yaklaşmış:
Baba: ‘Kızım gerçekten unutmuşum. Ofis bugün çok yoğundu. Bir hata yaptı, senden de özür diledim, hadi uzatmayalım lütfen.’ demiş.
Ancak Aylin durur mu?
Aylin: ‘Bu hatanın özrü olmaz baba! Sana kaç kere hatırlattım, bu yaptığın hata değil düpedüz umursamazlık!’ demiş ve bir hışımla odasına geçmiş.
Bütün gece odasında oturan Aylin, kızgınlığından ne annesi ne de babası ile konuşmuş. Odasında kendi kendine otururken sinirden bir süre sonra da uyuyakalmış. Ertesi gün babası söz verdiği gibi oyunu alsa da Aylin babasına hala kızgınmış.
Bu olayın üzerinden çok zaman geçmemiş ki Aylin’in başına gelen bir olay ona herkesin hata yapabileceğini ve bazı şeyleri unutabileceğini göstermiş. Bu olay ne miymiş? Günlerden bir gün okulda Türkçe dersinde öğretmen herkesin ödevlerini masasına getirmesini istemiş. Ancak Aylin Türkçe dersinden ödevi olduğunu o anda hatırlamış. Bir önceki gün öğretmeninin ödev verdiği ‘affetmek’ başlıklı kompozisyonu herkes yazmış bir tek Aylin hariç. Aylin kendi kendine çok sinirlenmiş, böyle bir hatayı nasıl yapabilirim diye kızmış durmuş. En sonunda öğretmen onun adını söylediğinde Aylin ödevi unuttuğunu söylemiş ve özür üzerine özür dilemiş.
Öğretmen: ‘Aylinciğim belli ki ödevini unutmuşsun, insanlık hali bu olabilir tabii. Hata yapmışsın ve özür de diledin, bir şey olmaz. Kendine bu kadar yüklenme’ demiş.

Yorum Bırakınız